Tag Archives: muhabbet

Torunuma Mektuplar III

13 Haz

Zaman göreceli bir kavram derler. Hak veriyorum. Geçmez, bitmez sandığım iş görüşmeleri, sınavlar, sıkıntıdan boğulacağımı sandığım toplantılar, tükenmez sandığım aşklar… Hepsi bitti, her şey kendini ritmini buldu ve hayat devam etti. Ama 1 yıl önce, benim hayatım annemi kaybetmemle başka bir şekle evrildi. Elbette her birimiz ebeveynlerimizin uzun yıllar ve sağlıkla yaşayacağını düşünürüz. Buna inanmazsak zaten hayat çok daha zor ilerler. Basit gibi görünen bir kaza, yıllardır pusuda bekleyen hastalıkları tetiklediğinde bile, o veda gününün yaklaştığını göremezsiniz, konduramazsınız. Esas mesele bu konduramamak sanırım, benim için kesinlikle böyle oldu. Yıllar süren sağlık sorunları olsa da onlarla yaşamaya alışmıştık ve daha çok erkendi.

İnsan ne zaman yaşlanır, ya da yaşlı olmak sadece ölüme yaklaşmak demek midir? 58 yaşında gitti benim annem. Daha çok gençti. Ama biliyorum ki 80 yaşında da olsa, benim için erkendi. Kayıp böylesi büyük olduğunda sağlık sorunları da yaşı da arka planda kalıyor.

Sana yazmamı isterdin. Aslında hep yazmamı isterdin. Bununla ilgili hayallerin de vardı 🙂 Duygularımı dile getirmekten kaçındığım için yazarak rahatlamamı ya da kendimi ifade etmemi bekledin muhtemelen. Ya da beni daha iyi anlayabilmek için güzel bir yol gibi göründü bu, ama son zamanlarda söylediğim gibi, yazarsam paylaşırsam çok üzülürdün. Hayatımın tekrar dönmek istemeyeceğim karanlık, pesimist, çıkmaz bir dönemiydi, dipsiz kuyuydu 2017-2020 yılları. Hem kendi hatalarım, hem maruz kaldıklarım, kaldıramadığım hatta zor kabullendiğim çengellerle doluydu. Öyle ki bu çengeller ruhuma takılmış da yıkılması güç bir duvara sabitlenmiş gibiydi.

Çok fena şeyler oldu, aklımı çoktan kaybetmiş olmamı gerektiren feci şeyler. Hala alışamadım yokluğuna, sanmıyorum ki alışılsın. Aile, evlilik, dostluk, yarenlik, tek başınalık, güçlü durmak… Bunların hepsinin anlamı değişti artık. Gereklilikleri ve öncelikleri de… Yazdığın notları okumamın da etkisi var bu dönüşümde, senden sonra yaşananların da. Başka bir insan oluyorum, bazı noktalarda kendimi daha iyi görüyorum ve tanıyorum. Bazı noktalarda yeni bakışlar, yeni anlamlar çıkarıyorum ya da yüklüyorum. Sahiden sancılı, baş döndürücü, can yakıcı ve korkutucu bir süreç.

Bilemesen de hala haklı çıkıyorsun. İnsanlar ve ilişkiler konusunda. Bir insanın fotoğrafını gördüğünde yorum yapardı annem, kişiliğiyle, memleketiyle hatta inancıyla ilgili bile tahminleri tutardı. Ne ürkütücü değil mi? Hep ürkütmüştü beni, çoğu zaman da kızdırmıştı bu yorumlar. Özellikle yakın arkadaşlarım hakkında olumsuz tahminleri gerçeğe dönüştüğünde, nasıl yapabiliyorsun diye sorardım, asla cevabı anlamasam da. Tanıdığın, bildiğin tüm arkadaşlarımla ilgili haklı çıktın anne. Her biri, tam da senin söylediğin yerlerden vurup geçtiler. Her biri tam da senin söylediğin ve hayal ettiğin gibi yanımdalar. Bu süreçte ben de gördüm ki az, öz insan, büyük huzur odalarına açılan kapı demek.

Torunuma, artık okuyamayacağı mektuplar yazmaya devam edeceğim. Çünkü bu benim annemle muhabbetleşme şeklim. Ve burası benim anahtarsız günlüğüm.

Hadi Bakalım Grubu Yardımlaşma Etkinliği

23 Kas

Yardımlaşmak dinimizde, kültürümüzde, sosyal ahlakımızda her zaman büyük yeri olan ancak ne yazık ki sadece felaket anlarında ya da ilerleyen yaşlarda akla gelen en kıymetli faaliyettir.

ütüBillur Hanım benim için güzel bir kare hazırlamış 🙂 Bayıldım ki ben buna! Teşekkürler ederim 😉 

Kısa süre önce bir sosyal sorumluluk projesi sebebiyle üye olduğum, ve 2 Kasım’da düzenlenen Matine’de yüzyüze tanışma şansı yakaladığım Hadi Bakalım grubu ile dün tekrar biraraya geldik.

100_2083

 

Amaç aylar önceden belirlenmiş, sözler alınmış, heyecanla hazırlıklar başlamıştı. Kırkyama (patchwork) ve/veya yün parçalar hazırlanacak, her katılımcı hazırladığı parçaları belirtilen adrese kargolayacaktı. Parçaların birleştirilmesi yine gönüllü Hadi Bakalım üyeleri tarafından yapılacak ve sonunda ortaya çıkanlar bir hayır kurumuyla paylaşılacaktı.

100_2072

Ancak hayatın telaşesi, cilveleri, söz veren bazı kişileri geride bırakmış olacak ki planlananın ve beklenenin altında bir katılım oldu. Ancak niyet hayırlı, katılımcılar da azimli olunca yarıda bırakmak olmaz deyip var güçleriyle eksiği kapatmaya çalışan, haftanın belli günleri biraraya gelip voltranı oluşturan kocaman yürekli hanımlarlaydım dün 🙂 Elleri kolları dert görmesin…

Hava karanlık, yağmurlu, içini ürperten rüzgarlarla savuran bir sabahta Bakırköy-Kadıköy İDO ile başladı yolculuğum.

Elimde annemin hazırladığı pazar çantam, içinde paketlenmiş, bantları açılmamış yün yumaklar…Soğuk günü ısıtmak için kahve ve çikolata yol arkadaşlarım oldu Kadıköy’e kadar.

100_2074

Denizotobüsünden indiğim anda telefonum çaldı ki, sözleştiğimiz gibi Suna Hanım (Gürkem) gelmiş, Balon Cafe’de beni bekliyormuş 🙂 Sıcacık, insana enerji veren bir hali tavrı var Suna Hanım’ın…Hadi Bakalım Matine’de tanıştığımızda da aynı hissi duymuştum 🙂 Keyifli bir sohbet eşliğinde sabah kahvelerimizi içtik.  Grubun bel kemiği, üyelerin yakıştırmasıyla Hadi Bakalım Cumhuriyeti’nin kurucusu Billur Hanım’ı(Türkoğlu Phelps) beklerken su gibi geçti zaman 🙂

Arabada bizi bekleyen Nazlı (Eray) ve günün yakışıklısı Vegas’la(Billur Hanım’ın muhabbet kuşu) güle oynaya, güzel haberler alarak Göztepe Köprüsüne doğru yollandık.

100_2075

Cumaları ve bazı pazartesileri tığını yününü kapan hanımlar Halil Turkan İlköğretim Okulu’nun yolunu tutuyor. Zekiye Hanım (Ensari) sorumluluğunda tüm içtenlikleriyle şallar, diz battaniyeleri örüyorlar…

Verilen ölçüye uymayan parçaları revize edip renklerine göre eşleştirip birleştirme işine girişiyorlar. Hazır olan battaniye ve şalları da ütü için biriktiriyorlar. Sonrasında paketlenecek her birisi ve bir şefkatevine götürüp, yaşlarını almış dedelerimizin ninelerimizin dizlerini omuzlarını ısıtacaklar inşallah 😉

100_2081

Okula vardığımızda çalışmalar çoktan başlamıştı. Biz de nefeslenip eteğimizde ne varsa döktük sırayla :)) Annemin yünleri uygun parçalarla eşleşince pek hoşuma gitti 🙂 İşe yaramak, işe yarayan birşeyin minicik bi parçası olabilmek ne güzel şey!

ütü

Ben tığ işinden hiç anlamadığım için ütü görevini üstlendim. Onu yapabilirim dedim 🙂 Severim de zaten…Binbir emekle örülmüş şal ve battaniyelerin bir kısmını ütüledim. Bu arada sohbet muhabbet  2 dakika durmadı 😀

Önceki atölye buluşmasında yolladığım kumaşları birleştirip diz örtüsüne çeviren Lale Hanım (Kızmaz) da geldi 🙂 Ellerine sağlık tekrar…

mkelebek mcicekBöyle yolladım bakın sonuç nasıl olmuş 😉 

benimkiBakınız benim minikler Lale Hanım’ın dokunuşuyla hazır olmuş 🙂

Pıtır pıtır ören Nalan Hanım (Lebibe Sultan) da  bizden önce gelmişti 🙂

Fotoğrafları çekerken gülerek poz veriyoruz evet ama fotoğraflanmıyorken de tebessüm eden hanımlar gördüm ben dün. İnsanın yaptığı iş yüzüne de yansıyormuş demek 🙂

Çay molasında tattığım leziz kek için Billur Hanım’ın, onca yoldan bize aşure getiren Nazlı’nın ellerine sağlık 🙂

Zekiye Hanım’ın kendi öğrencilerine bizim etkinliği ev ödevi vermesine bayıldım 🙂 Birbirine uyumlu parçaları hazırlayıp paketleyip hanımların ellerine tutuşturdu 🙂 Nasıl birleştireceklerini de belirtmeyi unutmadı… Hanımların hepsi de böyle bir hayır işine içtenlikle destek veriyorlar, sağolsunlar 😉

yünYün parçalarım hangileriyle eşleşti bilmiyorum henüz 🙂

 

Fikir kimden çıktıysa çıksın, projeyi tamamlayan, canla başla çalışan, vaktinden ve kendinden fedakarlık edip oraya gelen, gelemese de desteğini esirgemeyen herkesten Allah razı olsun…

 

Muhabbet Kralı’ndan Bloggerlar Geçti (2.Bölüm)

17 Şub

Yazımı ikiye ayırmamın sebebi aslında programdan önce de duyduklarımı ayırmaktı.Devletsah.com ve mia-posta yı daha önce ziyaret etmiştim. İlk kez karşılaştığım ve bakındığım bloglar ve sahibeleri için ayrı bir post yazmayı uygun buldum.

Programın diğer konuklarından offnegiysem.com u sığ buldum.(Blogdan bahsediyorum) Yerli yabancı birçok moda bloguna denk geliyorum, özel ilgi alanım moda değil ama bakıyorum neler düşünüyorlar neler öngörüyorlar diye. Ancak bu blog bana yetersiz geldi. Tek beğendiğim şey Billur Hanım’ın saçları oldu sanırım bir de balayı maceraları 🙂 Programın son dakikalarında Okan Bayülgen’in gazıyla balayında maymun sevmek konulu nice yazılara ve dahiyane yorumlara rastlayacağımızdan eminim 🙂 Sadece twitter için değil; tüm sözlükler ve özellikle moda bloglarında enteresan mesajlar getirecek bu aktivite :))

– Devamını Oku…>

Muhabbet Kralı’ndan Bloggerlar Geçti

17 Şub

Bu sezon Okan Bayülgen ve ekibinin Tv8‘e geçmesi en çok uykusuzlara ve meraklılara yaradı. Haftanın 5 gecesi ortalama 02’ye kadar süren programlarda farklı konularda farklı uzmanların görüşlerini dinleyip, canlı yayında twitter üzerinden yorum yapabilmek de oldukça renkli. Bu tematik programlardan bazıları dikkatimi çekmiyor ya da mevzunun gidişi, konukların tavrı sıkıcı geliyor.Geçtiğimiz günlerde Rüya konulu bir Muhallebi Kralı‘nda konuklardan Esin Uzer bana fenalıklar bastırdı. O konuştukça ben gerildim, sürekli de sesli tepki verdiğim için evde bir garip hava oluştu; en sağlıklı çözüm için televizyonu kapattık sonunda…

Bunlar doğal durumlar tabi ki. Bir adamın her yaptığı işi hevesle beklemek ve körükörüne sahiplenmek çok farklı hisler ve tercihler. Ben bu adamın işlerini seven,takip etmeye çalışan kısmın içindeyim. Belki seviyorum diye kusurları bu kadar gözüme batıyordur; o da ayrı bir konu…

Dün geceki Muhabbet Kralı‘nda kalabalık bir kitle tarafından takip edilen dişi bloggerlar vardı. Moda, kadın, mutfak, yaşam, seyahat ve sanat etkinlikleri konseptli bloglar hazırlayan genç kadınlar izleyenler kadar Okan Bayülgen’i de şaşırttı bence.

– Devamını Oku…>