Tag Archives: twitter

Taylan Erler Jazz Quartet ve Caz Ziyafeti

28 May

Yumuşacık yağan yağmurla kararan hava, cuma gecesi planlarını sinema & kahve ye çevirmeye niyetlendirse de planlanmış bir konser dinletisini çevirmeye gücü yetmedi. Azımsanmayacak bir topluluk için hem de 🙂

Mayıs ayı programına göz atarken sadece aysonunda bir etkinlik dikkatimi çekmişti ; Taylan Erler Jazz Quartet…Aslında dikkatimi çekme sebeplerinden biri ve en kuvvetlisi Jazz Quarter yazılmış olmasıydı! İmla konusunda huyluyum evet, bu günlük hayatımda çok sıkıcı ve snop gözükmeme sebep olan refleks haline getirdiğim bir takıntım  :/

Öğle saatlerinde kardeşimin hatırlatmasıyla akşam programımız yerine oturdu ve merakla konser salonunun yolunu tuttuk…Kanyon’da Caz etkinlikleri hoştu güzeldi ama bi’ dünya yol yapmak bir parça işkenceydi, burnumun dibinde bu tip etkinlikler sıklaşsın başka ne isterim :))

Okumaya devam et

Pazar Postası

4 Mar

Mart ayına girdik, ilk günleri bitirdik bile..Atalarımız yine haklı çıkıyorlar, güneşe aldanıp burnunu dışarı uzatanlar kombileri ateşliyor koşa koşa…Kışın aydınlık günleri havanın da ısındığı yanılgısına itiyor bizleri nedense…Kazaklardan vazgeçmek için yanlış bir zaman, sıkı sıkı giyinin siz yine 😉

Dün internete öğle saatlerinde girebildim. Neden sonra aklıma twitter‘a bakmak geldi, anasayfama onlarca RTÜK ve Okan Bayülgen temalı tweetler düşmüş. Anlamadım ne olduğunu, online gazeteleri karıştırdım, gördüğüm haber şaşkına çevirdi beni.

Haber şöyle ;

RTÜK, Muhabbet Kralı programında ‘go and f..k’ sözleri nedeniyle hem Okan Bayülgen’e hem de programa iki hafta yayın yasağı geldi.

‘Kişisel rahatlama’ konusunun ele alındığı bölümde Bayülgen, konuğuna, ‘Şey programı yapmıştık. Bir Rus Türk hanım gelmişti. Rahatlamalar konuşuluyordu. Çakralar falan konuşuluyordu. Asya’da bir adamcağız ondan sonra, o da demiş ki ‘ya bütün bunları bırakın, tek bir çare var; go and f.ck’. Bütün rahatlamalarda filan soruluyor. Sonuç; yine her programın sonunda olduğu gibi go and f.ck! Yarın görüşmek üzere.’ dedi. RTÜK, bu sözler nedeniyle ‘Muhabbet Kralı’ programına iki hafta yayın yasağı getirdi.

RTÜK bu ceza ile yetinmedi. Ünlü sunucunun başka programlarda da olsa bu süre içinde sunuculuk ve yayıncılık yapmasını iki hafta süreyle yasakladı. TV 8’de ‘Muhabbet Kralı’nın yanı sıra, ‘Muhallebi Kralı’, ‘Kral Çıplak’, ‘Medya Kralı’ ve ‘Disco Kralı’ adıyla haftada 4 ayrı program daha yapan Bayülgen, iki haftalık yasak bitene kadar bu programları da yapamayacak.

Şimdi…

Gelelim asıl haber konumuza….

Bu yayın yasağı akla şunları da getirmedi değil…

Bildiğiniz gibi son dönemde işinden atılan, medyada adeta kendilerine gizli bir sansür uygulanan gazetecileri, yazarları Okan Bayülgen programlarında konuk etmişti.Son olarak ise tutuklu gazetecilerle ilgili olarak “Bu adamları ne için doğru dürüst yargılamadan içerde tutuyorsun be kardeşim?” şeklinde açıklamada bulunmuştu. Okumaya devam et

Nasıl Böyle Oldu?

24 Şub

Neden Böyle Oldu Merve?  🙂

Geçen sene Nisan ve Mayıs aylarında çeşitli seminerlere, konferanslara katıldım. O zaman hala öğrenciydim, ders saatlerim belliydi, boş günlerime yada okul saatlerime denk gelen, ilgimi çeken konuları öğrenmek biraz da farklı şeyler duymak için zaman zaman konuşmacıları elimde not defterimle dinledim…

Çok sıkıldıklarım da oldu, bana farklı fikirler verenler de…Neredeyse konuşmacıların tamamı kendine son derece güvenen, ne söylediğini ve ne istediğini bilen kişiler görünümündeydi. Zaten toplulukları etkilemenin altın kuralı da bu değil midir? Sen ne kadar sağlam duruyorsan anlatacaklarının temeli de o kadar sağlam olur; dinleyiciler üzerinde o kadar gerçek etkiler bırakırsın..

Yükselen Girişimcilik Hareketleri konulu bir seminere katıldım. Son yıllarda çok fazla öne çıkan şu “girişimcilik” kelimesine gülerek yaklaştığımdan hafif sohbet halinde geçecek bir konuşma bekliyordum aslında.Ama böyle olmadı; konuşmacı sosyal medyanın küçümsenen ve keşfedilmeyen  etkisini anlatırken kendimi de bihaberlerin arasında gördüm.O günlerde facebook hesabımı kapatmayı/dondurmayı planlarken kendim için, aklımdakiler ve önümde olmasını istediklerim için bir blog hazırlamaya kadar verdim…Blog servislerini araştırdım hatta birkaç alan da aldım ama hiçbiri wordpress kadar içime sinmedi. Süsten gösterişten uzak, net bir tasarımla blogumu merveergoz.wordpress olarak aktifleştirdim…Sudan çıkmış balık gibiydim gariptir ki; yıllarca zevkle yürütttüğüm forumlardan çok da farklı değildi bloglar. Bu platformda da aynı kurallar geçerliydi temelde. Mesela;

*”Senden önce biz vardık” atışları burada da geçerli değildi…Rütbe zamanla değil, emekle, nitelikle kazanılan bir şeydi…

*Yaşına göre konumlanmazdı kullanıcılar, okuyana ne verdikleriyle yer edinirlerdi…

*Ya da; başlığa bakıp bot misali “Emeğine sağlık” yazanlar gibi burada da spam yorumlar vardı…(Olumlu tarafları yazıyorum evet 🙂 )

Blog bi’ parça daha kişiseldi belki…Zihnimdekilerin hesabıydı yazdıklarım.

Amacım kitleleri peşimde sürüklemek değil, yarın bir gün hayatımda “Beni tanımak için arama motorlarına ismimi yazanların karşılaşacağı bir defterim olsun…“du. Neler yaptığımı bilsinler beni uğraştırmasınlar kaçışıydı ya da..Bir parça da “Benim gibi düşünenler, hissedenler varsa yalnız olmadığımızı görsünler…” hissiyatıydı..

Blogumda paylaştığım müze linkleri yüzünden merveergoz.wordpress’ e erişimim engellendi, maillerime cevap da alamadığımda pişman olmuştum neden alan adı haklarını satın almadım diye..Artık yapacak tek şey yeniden başlamaktı. Öyle de yaptım, bu sefer merveergozblog.wordpress ile yeniden başladım…

Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki eğitimim bittiğinde, Ocak ayında, önceki blogumda yayınladığım ve yedeklediğim birkaç yazımı da yanıma alarak minik adımlar attım. Bu sefer Medyayla ilgili görüşlerimi, şikayetlerimi de yazmaya kararlıydım.Soğuk temamı da değiştirmek istediğimi hatırladım.Yazılacaklar listemi gördüğümde bu sefer üşenmeden aylık değil de en azından haftalık yazmaya da karar verdim. Yeni bir yıl yeni bir blog haliyle çıktım yola 🙂

Geçtiğimiz hafta, salı gecesi sıkıla sıkıla yazdığım başlıktan da anlaşılan  ‘Saç Baş Yolduran Muhallebi Kralı‘ yazımın linki Okan Bayülgen tarafından ReTweet edilmiş. Haliyle onu takip edenler de merak edip bolca ziyarette bulundular ve ben şaşkınlıklar içinde ‘WordPress En Çok Okunanlar‘ listesine girdim. Hem de en istemeyeceğim konuyla…

Ayarlarım pratik kullanım için en uygun şekilde düzenlendi, yazdığım her yeni mesaj/post otomatik olarak facebook ve twitter hesabımdan yayınlanır.

Şunu da belirtmeden geçmeyeyim ki; “Benim blogum var, neden gelip okumuyorsun” /”Okuyup da yorum yazmıyorsun” dediğim hiç bir zat yoktur, olmayacaktır da…En sevmediğim zorlama samimiyet şekli bu…Zaman zaman arkadaşlarımın bu tip ısrarları beni onlardan hızla soğutmuştur.

Okan Bayülgen’in atılan her blog linkini paylaştığını unutan kişiler ne bekleyerek tıkladılar o linki bilemiyorum. Beni çok da ilgilendirmez…Keşke daha zevkle yazdığım bir yazıyı peşindeki gençlere, bilerek okuyarak tavsiye etseydi diyebiliyorum…Zira ben körü körüne kendisine bağlı taraftarlarından biri değilim. Sadece yaptığı işleri takip ederim, bana birşey katmışsa da yazar, paylaşır, anlatırım…Okuduğum kitap, gittiğim konser, izlediğim reklam gibi iyi/kötü yada nötr her ne kaldıysa bende bunları direkt aktarırım. Hayatımın dönemlerini bloguma yansıtmam en doğal hareket değil mi?

Ve hakkımda, blogumla ilgili, yazdıklarımla ilgili bana mesaj atan, yorum yazan arkadaşlar için de,

“Nereden çıktı bu kız” diye merak edenler için de bu ufak açıklamayı yazmak istedim…

Karışık Pizza Tadında ‘Disko Kralı’

19 Şub

*Ömür Göksel’in o sonsuz karizması bu gece derin yarıklar almış olabilir… Özellikle patik giymeyen çocuk esprisi altın vuruştu!

Half playback konusundaki açıklaması iyi oldu. Birçoğumuz büyük orkestranın masrafını hesap etmiyoruz, alıştık 2 dıptıs 3bambama…

Mümkünse sadece şarkı söylesin…Yumuşak bakışlar da atsın o kadife sesiyle büyülesin hepimizi…Belki de stüdyodakilerin büyülenmiş gibi oturma sebebi de Ömür Göksel’in sesidir 🙂

Tamam beyefendinin vurucu esprileri yoktu belki ama dün geceki -facia- ikili Bay Tahminler gibi rezil değildi…O adamlar ne iş tutar Allah aşkına! Konuşacakları yeri de malzemeyi de seçemiyorlar hala…Tipik bir ‘kamera görünce dayanamıyorum tüm gevşekliğimi ortalığa bırakıveriyorum‘ örneği…Geçtiğimiz günlerde twitter üzerinden programa ve dolayısıyla Okan Bayülgen’e gelen “Programı bitirin artık! Bay Tahmin sizin yüzünüzden gecikiyor, hakkımızı yiyorsunuz” tweetlerini atan bünyeler hangi kimyasalların etkisinde merak ediyorum.

– Devamını Oku…>

Muhabbet Kralı’ndan Bloggerlar Geçti (2.Bölüm)

17 Şub

Yazımı ikiye ayırmamın sebebi aslında programdan önce de duyduklarımı ayırmaktı.Devletsah.com ve mia-posta yı daha önce ziyaret etmiştim. İlk kez karşılaştığım ve bakındığım bloglar ve sahibeleri için ayrı bir post yazmayı uygun buldum.

Programın diğer konuklarından offnegiysem.com u sığ buldum.(Blogdan bahsediyorum) Yerli yabancı birçok moda bloguna denk geliyorum, özel ilgi alanım moda değil ama bakıyorum neler düşünüyorlar neler öngörüyorlar diye. Ancak bu blog bana yetersiz geldi. Tek beğendiğim şey Billur Hanım’ın saçları oldu sanırım bir de balayı maceraları 🙂 Programın son dakikalarında Okan Bayülgen’in gazıyla balayında maymun sevmek konulu nice yazılara ve dahiyane yorumlara rastlayacağımızdan eminim 🙂 Sadece twitter için değil; tüm sözlükler ve özellikle moda bloglarında enteresan mesajlar getirecek bu aktivite :))

– Devamını Oku…>

Muhabbet Kralı’ndan Bloggerlar Geçti

17 Şub

Bu sezon Okan Bayülgen ve ekibinin Tv8‘e geçmesi en çok uykusuzlara ve meraklılara yaradı. Haftanın 5 gecesi ortalama 02’ye kadar süren programlarda farklı konularda farklı uzmanların görüşlerini dinleyip, canlı yayında twitter üzerinden yorum yapabilmek de oldukça renkli. Bu tematik programlardan bazıları dikkatimi çekmiyor ya da mevzunun gidişi, konukların tavrı sıkıcı geliyor.Geçtiğimiz günlerde Rüya konulu bir Muhallebi Kralı‘nda konuklardan Esin Uzer bana fenalıklar bastırdı. O konuştukça ben gerildim, sürekli de sesli tepki verdiğim için evde bir garip hava oluştu; en sağlıklı çözüm için televizyonu kapattık sonunda…

Bunlar doğal durumlar tabi ki. Bir adamın her yaptığı işi hevesle beklemek ve körükörüne sahiplenmek çok farklı hisler ve tercihler. Ben bu adamın işlerini seven,takip etmeye çalışan kısmın içindeyim. Belki seviyorum diye kusurları bu kadar gözüme batıyordur; o da ayrı bir konu…

Dün geceki Muhabbet Kralı‘nda kalabalık bir kitle tarafından takip edilen dişi bloggerlar vardı. Moda, kadın, mutfak, yaşam, seyahat ve sanat etkinlikleri konseptli bloglar hazırlayan genç kadınlar izleyenler kadar Okan Bayülgen’i de şaşırttı bence.

– Devamını Oku…>

Twitter’da Dikkatli Olun

29 Oca

Astronotlardan şarkıcılara, politikacılardan gazetecilere hemen herkesin yoğun olarak kullandığı Twitter, güçlü bir iletişim, halkla ilişkiler ve pazarlama aracı. Ancak unutmayalım ki 140 karaktere sığdırarak yazılmış olsalar da, mesajlarınız eş, dost, hayran ve potansiyel sevgililerce değil sigorta firmaları, işverenler, emniyet kurumları ve hatta suç örgütleri ve suçlular tarafından da izleniyor olabilir. Bu yüzden ihtiyatlı olmakta fayda var.

Basit bir mesajın size eziyet olarak geri dönmesini istemiyorsanız asla twit’lememeniz gereken şu konulara dikkat edin.

Okumaya devam et

Facebook ve İş Arkadaşları

13 Oca

İş arkadaşınızla Facebook’ta arkadaş olmanın faturası ağır olabilir.

amerikaliturk

İngiliz Millenial Branding araştırma kuruluşu ve Identified.com sitesinin ortaklaşa yaptıkları bir araştırmaya göre, Facebook kullanıcısı gençlerin yüzde 45’i Facebook’ta iş arkadaşları ile arkadaş oluyor.

Okumaya devam et